Translation glossary: Press-General

Creator:
Filter
Reset
Showing entries 1-34 of 34
 
aşağıya çekmekto bring something down 
Turkish to English
ağır borç ödeme boyunduruğu altında bulunmakto be under the heavy yoke of back payments for debts 
Turkish to English
amaca doğru atılan büyük bir adım olarakas a major step towards the goal 
Turkish to English
amacına ulaşmak için şiddet eylemlerine başvurmaktry to reach its aims through act of violence 
Turkish to English
anayasa değişikliği konusunda fikir birliği/konsensuconsensus on constitutional amendments 
Turkish to English
anlaşmada üstelenilen taahhütlerin yerine getirilmesiimplementation of the provisions of a convention 
Turkish to English
artıkların değerlendirilmesi ve kaldırılmasırecycling and disposing of wastes 
Turkish to English
ayrı oylama yapılmasını önermekto move that a separate vote to be taken 
Turkish to English
çıkmadık canda ümit varwhile there is life, there is hop 
Turkish to English
çoğunluk sağlandıthe quorum is reached 
Turkish to English
çoğunluk sağlanmıştırthe majority is obtained 
Turkish to English
başını sokacak evinin olmamasınot to have a roof over his/her head 
Turkish to English
başka bir partiye geçme arayışı içinde olmakto be in the quest of switching to another party 
Turkish to English
başkandan sonra ikinci adam olmakhe is second only to the chairman 
Turkish to English
bölgede aktif rol oynamakto play an active role in the region 
Turkish to English
benzer görüşleri dile getirmekto voice similar views 
Turkish to English
birinin itirafı üzerine verilen kararjudgement by confession 
Turkish to English
birlik ve coşku ruhu içerisindein the spirit of union and enthusiasm 
Turkish to English
dağlar kıyıya paralel uzanırthe mountains run paralel to the coast 
Turkish to English
daha fazla bilgi alınamadıno futher details were available 
Turkish to English
Dış borçların ertelenmesideferment of foreign debts 
Turkish to English
dünyanın sıcak ve hareketli bölgelerimost volatile regions of the world 
Turkish to English
değişik turizm acentaların temsilcilerirepresentatives of various tourism agencies 
Turkish to English
demokrasinin faziletine inanmakto believe in the merits of democracy 
Turkish to English
demokrasinin gelişmesine katkıda bulunmakto contribute in fostering democracy 
Turkish to English
demokrasinin tüm kurum ve kuruluşları ile yerleşmesito install democratic system with all its institutions and principles 
Turkish to English
demokrasiyi yerleştirip korumareinstating and safeguarding democracy 
Turkish to English
destek mektubu göndermekto send a letter of support 
Turkish to English
devam etmeme izin verilirseIf I may be allowed to continue 
Turkish to English
diğer meseleyi ele almakto proceed to the next business 
Turkish to English
doğru ve cesur adımlarright and brave steps 
Turkish to English
dolar değer kaybetti (manşet)dolar loses value (headline) 
Turkish to English
Ege kıta sahanlığının sınırının çizilmesidelimitation of Aegean continental shelf 
Turkish to English
gelişmelerin önemli noktalarını anlatmakto outline the highlights of the developments 
Turkish to English
All of ProZ.com
  • All of ProZ.com
  • Term search
  • Jobs
  • Forums
  • Multiple search